Kadın ve erkek dayanışmasının en güzel örneklerinin sergilendiği bu Doğu Anadolu kentinde,danslarda kadının evinde olduğu gibi,diğer işlerde de erkeğine yardım edişi anlatılır. Danslara davul ve zurna eşlik eder. Adıyaman Halk Oyunları kadın ve erkeğin yan yana yer aldığı bir karografiye sahiptir. Bu da Adıyaman Halk kültüründe kadının rolünü göstermesi açısından oldukça mühimdir.

OYUN ÇEŞİTLERİ: Agir halay, Düz halay, Agir Malatya, Berde, Deriko (derino), Galüç, Üçayak, Agir hava, Dik hava, Hasandagli, Lorke, Pekmezo, Dokuzlu, Dokuzokkali, Tirpano, Kudaro halayi, Agir Govcuk.Tirge, Simsimi, Sevda, Oyunlara eşlik eden müzik aletleri şunlardır: Davul, Zurna, Kaval, Baglama, Tef, Iklig, Darbuka, Cümbüş, Legen, Cura.

 

KADIN GİYSİLERİ

BAŞA GİYİLENLER

Fes: Buğday sapından örülür, üst ve alt kısmına kahverengi setenden astar çekilir. Fesin düşmemesi için bendik denilen bir bezden yapılmış ince uzun bir iple çene altına bağlanır.Yünden yaplır, desenli-renkli ve sade beyaz olanlar vardır. Taç: Etrafi zincirli ve gümüşlerle çevrili taç takılır. Etrafında sirmalı puşu, puşunun üzerine ikiye katlanmiş ve çene altından çapraz bağlanmiş keten, beyaz puşu bulunur. Taç süslemesi sac bölümlerine, (gulik) kefi denilen yapma püsküller (ibrişim veya ipek iplikten yapılmış) takılır.

Baş bağlamaları: Adıyaman yöresinde çok değişik baş bağlama şekilleri vardir. Ancak bu şekillerden 4 tanesi genelde kullanılan baş bağlama şeklidir.

a) Genç Kız Bağlaması: En alta fes (keçeden), fesin üstüne taç takılır. Tacın kenarlarından zincirler sarkıtılır ve ucuna gümüş veya altın penezler takılır. Fesin etrafina sırma puşu sarılır. Değişik renkteki şifonlarla baş arkasına süsleme yapılır.

b) Kadınların baş bağlamaları: En alta fes fesin üzerine sırma puşu bağlanır. Puşunun üzerine bütün başı bağlayacak şekilde kefiye veya (hitik) denilen beyaz bez bağlanır. Aynca fesin üzerinde taç bulunmaktadır. Tacın etrafinda zincirler, zincirlerin ucunda gümüş altın veya sari penezler takılır.

c) Bazı yörelerde en alta keten, kefiye veya hitit bağlanır.Üstüne sırma puşu bağlanır.Bu bağlama şeklinde takı takılmaz puşunun altından saçın zülüf denilen kısmı yanaktan aşağıya takılır.

d) Şehir merkezinde oyalı yazma veya etrafi boncuk oyalarla süslenmiş keten boncuklar kullanılmaktadır.

SIRTA GİYİLENLER

Gömlek: Kumaşı ŞEĞMALI denilen bir kumaştan olup, renkleri özellikle beyaz-sarıdır. Dikilişi hakim yaka, kollan kırmasızdır. Kendiliğinden çubuk desenlidir. Göğüse kadar önü açık olup, uzundur. Diz üstüne kadar gelir. Zıbın

Üç Etek: Kumaşı kutni olup boydan desenlidir. Kırmızı, sarı, siyah ve yeşil renkler hakimdir.Kendiliğinden desenlidir. Boydan dikilir. Önü açıktır. Kollan uzun kırmasız olup üç eteği vardır Her iki eteğin uçlarına bezden ipler dikilir. Arkadan ters çevrilerek kuşağın üstüne bağlanır.

Önlük: Bezden olup, yapılan desenler bal mumuna batırılarak önlük üzerinde çeşitli desenler yapılır. Siyah boya ile boyanır. Sonra yıkanır bal mumundaki desenler çıkarılır. Boyu 1.20 cm ebadındadır. Üst tarafına iki tane ip bağlanır. Bu ipler arka tarafa kurdele şeklinde bağlanır. Şalvar: Kumaş olarak seten veya kutnidir.Paçalarına lastik geçirilir. Peyepi kısadır.

AYAĞA GİYİLENLER

Çorap: Yünden olup değişik renk ve desenlerden oluşur elle örülür.

Ayakkabı (Yemeni): Renk olarak kırmızı hakimdir.Arkası düz olup,ön tarafi ava-redir.

Çarık: Ham deri parçasından kenarları kıvrık iki ucu dikilidir.  Tozak: Çorap üzerine bağlanarak sarkıtılan bir çeşit tozluktur.

TAKILAR

Ele takılan takı: Kollara süs olarak gümüşten yapılmış bilezik ve şebe takılır.(şebe, gümüşten uzun çubuklar halinde birbirine bağlantı yapılarak yapılan bir süs)

 

 

ERKEK GİYSİLERİ

BAŞA GİYİLENLER

Terlik : El  işlemeli, delikli, nakışlı ve renkli yünden yapılır.Genç kızlar bunları çeyizlik olarak yaparlar. Kızların çeyizliklerinden başta gelir.

SIRTA GİYİLENLER

Gömlek: Uzun kollu gömlek, dize kadar uzanır. Kırkdüğme: Kumaşı kabardin olup, rengi kahverengidir.Yakasi hakim yaka olup, kollan yarım koldur.Saten kumaştan yapilir. Gömleğin on kısmına ğarç'tan işleme yapılır, düğmesinin etrafi satenden kaplanır.Kırk düğme dikilir, kolların etrafina da ğarç dikilir. Kuşak: Yapılışı yünden olup, özellikle dört renk hakimdir. Renkler kırmızı-sarı-yeşil-kahverengi olup çeşitli desenlidir. Ebatları 120-100 cm ebadındadır. Kuşağın uçlarına kahverengi satenden ipler dikilir. Bele bağlanması için şalvarla kırk düğme üzerinde bağlanır. Bağlantı ipi iç tarafa alınır.

Şa!var: Kabardin kumaştan imal edilip, okçuruğu yani bel bağlantı yeri satendendir, alt peyik kısmı normal uzunluktadır, paçaları dardır. Dağ köylerimizde keçi kılından yapılan kıl şalvarlarda giyilmektedir. Siyah-Mor renkte,deseni düz-cepsiz-uçkur yuvası saten veya ipektendir. Uçkuru yündendir.

Aba: Aba iki çeşittir. Bunlar, a) Ağa abası, b) Azap abası olmak üzere ikiye ayrılır. Ağa Abası; Siyah renkte yünden yapılmış olup,ön tarafları beyazdır. Aynca sırma işlemelidir. Azap Abası; düşük kaliteli kıl karışımı yünden olup, rengi siyah ve deve tüyü şek-lindedir. Yarım kollu,el yapımı yünden yapılmış kahverengi renkte, kolun alt kısmı ve abanın ön kısmı beyaz  renkli, şeritli, göğüs kısımları nakışlıdır.

AYAĞA GİYİLENLER

Ayakkabı: Yemeni ve çarık şeklinde olup, yapılışları YEMENI derisinden olup, uzun kuyruklu alçak topukludur. ÇARIK ise deriden kesilir,ön tarafi deri ile dikilir, etrafı ip şekline getirilmiş deri ile çevrelidir. Başlanna, ayağa bağlanması için ip bağlanır.

Çorap: Çorapta iki çeşitlidir. a) İnce dokunan beyaz renkli olup,yünden örülür kendiliğinden çeşitli desenler verilir b) Çol iki denilen çeşit ise çobanlar ve azaplar giyerdi.

AKSESUARLAR

Orak, Kabak, Bileytaşı

YARARLANILAN KAYNAKLAR

Ahmet Şenol MEB Türk Halk Oyunları Giysileri -1999 Ankara

 

Yörelerimiz

Edirne Yöresi Dinar Yöresi Bolu Yöresi Silifke Yöresi Karadeniz Yöresi Adıyaman Yöresi Gaziantep Yöresi Kars Yöresi Bingöl Yöresi Bitlis Yöresi
 

"Ulusal Oyunlarımızı Öğrenmek Bir Şeref,Öğretmek İse Kutsallık Kazandırmaktır." Mustafa Kemal Atatürk

Halk oyunları bir bakış, duruş, gülüş, ağır ama anlamlı bir kımıldanma, mutlulukla hareketli bir sıçrama; coşkuyla sesleniş, derin bir hüzünle susuştur.Anadolu insanı oyun oynamaya başlayınca kendinden geçer, bedenini duygularının seline bırakır ve iç huzura yönelir. Anadolu insanı, davulun sesini, yüreğinin çarpıntısında duyar, zurnanın nağmesini gönlünün sesiyle birleştirir, coşar, eğlenir, eğlendirir.Harman yerinde berekete şükür duasıdır.Halk oyunları, köy meclislerinde zaman seline yoldaştır.Düğünlerde gelinin ağıtı, güveyinin heyecanıdır. Bir başkadır halk oyunlarımız..